Kuran’ın eşşiz koruma sistemi

Kuran 24 ayar altına benzer. Sahtekarlar altına teneke yapıştırsalar da, hatta altın rengine boyasalar da, altının özelliklerini bilen bir sarraf altını tenekeden rahatlıkla ayırabilir. Demek ki soy metal olan altın, kimyasal yapısıyla herhangi bir sahtekarlığa karşı korunmuştur. Aynı şekilde soy ve son kitap olan Kuran, asal bir sayı üzerine kurulu matematiksel bir yapıyla herhangi bir sahtekarlığa karşı korunmuştur. Mesajını böylesine mükemmel ve otomatik bir iç savunma sistemine sahip kılan Tanrı çok yücedir!

19 çivi

Yani cehalet ile yalanı birbirine karıştırıp yoğurarak elde ettiğin maddeyi istikbâr ve istiğna kalıbına döktükten sonra elde ettiğin uyduruk 19 çiviyi kafana çakıyorsun 🙂 Ondokuz sayısından zebralar gibi kaçtığın için sağlıklı düşünemiyorsun ve uydurduğun çivileri Edip Yüksel’in kafasında hayal ederek kendi kendini kandırıyorsun. Çakma marangoz 🙂

19 Kodu

mükemmel,
nesnel ve evrensel,
inkarcılar için bir fitne,
erdemlilerin inancını çelikleştiren,
hristiyan ve yahudilerin kuşkusunu kaldıran,
ikiyüzlülere görülmeyen,
insanlığa bir uyarı,
ve geride kalanlarla ilerliyenleri ayırdeden büyük mucizelerden biri (74:28-37)

Nüzul Sırası ve 19

Kısacası, nüzul sırasını zannî bir rivayet olarak telakki ediyorum ve matematiksel sisteme uysa bile bunun bizi aldatabilecek anakdotal bir keyfi seçim olabileceğini veya keyfi olmasa bile 19 ayetinden zebralar gibi kaçabilmek için her türlü uyduruk bahaneye sığınanlar için bir mağaracık oluşturduğunu hesaba katarak o rivayetlere dayalı iddialara yer vermiyorum.

Bir İnkarcı ve Süleymaniye Camisi

Allah’ın “büyüklerden biri” olarak övdüğü ayetine/deliline nazire olarak yukarıdaki örnekleri veren kişi bu olağanüstü ayete, bu sisteme zerre kadar tanık olmadığını, anlamadığını ispat etmiş oluyor. Sadece, kaçarken anırma sesleri çıkaran ve bu seslerle aslanın kükremesini bastırıp canını kurtaracağını sanan bir zebrayı andırıyor.

Eşsiz Tacın İlginç Hikayesi

Şok olmuş durumdasın. Taç üzerindeki yazıtın aslında yalan bir iddiada bulunduğuna inanamıyorsun. Kendini çelişkili ve karmaşık hissediyorsun. Bir yandan, emin olarak biliyorsun ki, inanç olarak değil, fakat bilgi ve delil ile, sen emsalsiz bir taç sahibisin; fakat diğer taraftan Taç sahte bir elmas barındırıyor ve üzerindeki mesaj da haliyle doğru değil. Peki şimdi ne olacak? Konuyu endişe ve merakla araştırırken, ailenin “şerif” ve “sahih” diye adlandırdığı bir sandıkta sakladıkları bazı sayfalar buluyorsun. Orada özellikle 9’uncu altıgenin köşesindeki elmas hakkında birçok hikaye buluyorsun. Saçma sapan hikayeler! “Kuyumcunun sahte dediği elmasın hakiki elmas olduğu konusunda atalarım niye akla zarar böylesi hikayeler uydurdular?” sorusu senin kuşkularını daha arttırıyor.

Nun Harfi

Selam Cemal, Çok teşekkür ederim bu güzel bilgi için. Bu ayet uyduruk hadisle haşa Allah’ın “bacaklarını açması” biçiminde çarpıtılmıştır. Selefilerin tartışıp durduğu ayetlerden birkaç tanesidir.

19’cular İçine Düştükleri Fitnenin Ateşinde Çırpınıyorlar

Bundan sonra, Ondokuz sayısının Kuran’daki mucizevi tecellisini ve mesajını anlamamak için zebralar gibi kaçan ve kaçarken “ondokuz, ondokuz” diye bağıran inkarcıları ve münafıkları ONDOKUZCU veya 19’cu diye çağıracağız. Madem kafalarını bu sayıya bu kadar takmışlar, hem de tersinden, bunlar bu ismi hak ediyorlar. İşin ilginci, tarihte “Kaderiye” diye bilinen Mutezile fırkasının kaderini paylaşacaklar. Muhteşem bir ironi 🙂 Kafayı kader tartışmalarına takarak kaderi inkar eden teolojik grubun ismi sonunda inkar ettikleri kelime oldu: Kaderiye!

Bir 19’cunun Edip Yüksel’e Soruları

Bir ayet/işaret ortaya çıkmadan önce insanlar o ayete tanık olmakla sorumlu olmazlar kuşkusuz. Ancak bir ayet ortaya çıktığı vakit, hele bir test olarak ortaya çıkarıldığı vakit o zaman ona karşı gösterilen tepkiler çok önem kazanır. Semud halkına elçi olarak gönderilen Salih devesiyle ilgili ayeti çevresindeki insanlara bildirince o deveye karşı tavırları iman ve küfür için bir test oldu. Halbuki o testin ilanından önce o deveye karşı tavırları böylesi bir iman ve küfür meselesi değildi. Aynı şey 19 için de sözkonusu. Her ayetin bir zamanı vardır (2:106). Senin kafan 19’a basmayabilir ve bundan sorumlu olmayabilirsin; ama kafan basmadığı halde, anlamadığın halde ona karşı aktif bir mücadeleye giriştin mi haddini aşmış olursun.

Meğer Reşad ve Edip Hakkındaymış!

Demek 19 sayısına meğerse sadece bir fitne olsun diye GİZLENEN diye bilinen 74’uncu surede dikkat çekilmiş ve o fitne 19×74 kameri yıl gizli tutulduktan sonra 1974 yılında meğerse Reşad tarafından ortaya çıkarılması planlanmış. Demek 74:31 ayetinde anlatılan müminler meğerse 19’un Kuran’ın matematiksel sistem oluşunu inkar eden Hanefiler, Şafiiler, Hanbeliler, Malikiler, Selefiler, Nakşiler, Caferiler, Nurculur imiş ve onlar Reşad ve Edib’in fitnesini görünce imanları artıyormuş. Demek 74:31 ayetinde anlatılan kitap ehli (Hristiyanlar ve Yahudiler) meğer Reşad ve Edib’in iki ayeti inkar etme biçimindeki fitnesini işitince Kuran hakkındaki kuşkularından kurtuluyorlarmış. Demek Allah, Reşad ve Edip 9:128-129 için “bu beşer sözüdür” desinler diye Besmele’yi 19 harf yapmış.

Mucizeleri İnkar Edenlerle ilgili Ayetler

6:25 Onların bir kısmı seni dinler. Fakat, kalpleri üzerine anlamalarına engel olacak örtüler, kulaklarına da ağırlık koyarız. Her bir mucizeyi görseler de ona inanmazlar. Bundan ötürü sana geldiklerinde seninle tartışır ve inkarcılar, “Bu ancak bir efsanedir,” der.

6:26 Kendileri uzaklaştıkları gibi başkasını da ondan menediyorlar. Böylece farkında olmadan kendilerini mahvediyorlar.

WAHiD ismindeki Elif Harfi

Sad harfinin yazılımında olduğu gibi WAHiD kelimesinin yazılımında da 19 sisteminin mevcut nüshalardaki hataları düzelteceğine güvenimde hiç kuşkum yoktu. Bir saat kadar araştırmadan (duadan) sonra Rabbim en eski Kuran sayfalarının birinde 37:4 ayetiyle bu güvenimi destekledi ve mushaflardaki (rakamlanmış zikr olan Kuran’daki değil!) tarihi bir tahrifatı işfa etti. (4 Mart 2013). Hadis doktoru Halis Aydemir benimle 18 Şubat 2013 tarihinde Bursa’da yaptığı tartışmada bu tahrifatı savundu. Hatta “ilmin namusu vardır” diye haykırarak bir aktör gibi havalara girdi, cahillerden, mukallitlerden ve müritlerden oluşan tribüne oynadı. Allah en eski nüshalardan iki düzine tanık ile uyduruk hadis doktorunun namusunun düzeyini ifşa etti. Müshaflara Elif harfı ekleyen şeytanların bir istisna olarak W6A1H8D4 isminden Elif harfini çıkarttığı Allah tarafından ifşa ediliyor. Alemlerin efendisine övgüler olsun.

BSM veya ISM kelimelerinin sayımı

BSM veya ISM kelimelerinin sayımı 11 Mart 2013 www.19.org   (İlk baskısı 1999 yılında yapılan Üzerinde 19 Var kitabının 221. Sayfasında) “Besmele’deki “İsm” kelimesinin sayımında “Bism” formu hesaba katılmazken, “Allah” kelimesinin sayımında Billah, Lillah, Birrahman gibi forumların hesaba katılması bir tutarsızlık değil mi? Arapça bilmeyenler ilk okuyuşta bu açıklamayı anlamakta güçlük çekebilirler ama küçük bir …

Continue reading ‘BSM veya ISM kelimelerinin sayımı’ »

Simetrik bir Hadis-Sünnet Doktoru

Hadis ve hurafe doktoru Halis Aydemir benimle yaptığı bir saatten fazla süren bir tartışmayı videoya kaydettikten sonra kesip biçerek zafer ilan etmiş. 19 fitnesi içinde çıldıranlara uyduruk bir zafer hediye etmiş 🙂 Ankara’da az uykuyla geçirdiğim üç günden sonra Bursa’ya uğrar uğramaz götürüldüğüm bir pastanenin üst katında beni bekleyen bu adam meğerse benimle yapacağı sohbeti filme almayı ve ondan sonra filmin bazı kliplerini “Bak ben Edip’i yendim!” havalarında paylaşmayı planlamış 🙂