Hezeyancı Şairin Sırrı

Share

FGulenTR adlı kanalda “Fethullah Gülen Hocaefendi: Hey Gidi Günler Diyeceksiniz”
başlıklı video üzerine paylaştığım makalem üzerinde Facebook safamda gerçekleşen tartışmalar:

Ağlayan Şair Niye bu Kadar Etkileyici?
Bir Deccalın Kısa Analizi

Edip Yüksel
22 Şubat 2014
www.19.org

Fethullah and Holy Brain Eaters

EDİP: Müthiş bir konuşma… Fethullah’ın başarısının sırrı… Her değeri büyük bir ustalıkla istismar eden karmaşık bir kişilik. Tevhidi istismar ediyor. Yoksulluğu istismar ediyor… Tüm duyguları ve değerleri. Hatta tevazuu bile…

GMZ YRL CKM: “inanarak konuşsa ne farkeder..ne anlattığı meçhul..”

EDİP: Hayır. Salya sümük ağlayarak edebiyat parçalayan o şairi dinleyenlerin çoğu anlıyor ne dediğini… Ben de anlıyorum… Onların kullandığı özel bir dil var. Ayrıca kitaplarında hipnoz için anahtar kelimeler var… Kendi hayatından bazı örnekler veriyor birkaç kelime ile… Kestane ağacı örneğin… Müritler ve sersemitler onları anlıyor…

Arada bir attığı sahabe isimleri üzerine Ahmet Şahin gibilerin yazdığı usturuplu romanlar, yani uyduruk birkaç kelimelik bir hadise birkaç bin kelime katarak uydurulan, modern hadisler var. Onları okuyanlar, örneğin MUS’AB denince o romandalarda abartılarak ve dramatize edilerek Yunan Tanrılarına dönüştürülmüş kahramanı hatırlıyor ve kendisini onun yerine koyarak ağlamaya başlıyor. Aynı şekilde İbni Erkam’ın evi de benzeri duyguları okşuyor . Erkam’ın evi onların paralel dünyasında F-tipi evler ve yurtlardır. Romanda idealleştirilen o evin ismi anılınca duygulanıyorlar.

Ancak, uyduruk mehdi ve deccal hadisleri ve onlara attırdıkları modern taklalar da müritleri ve sersemitleri etkilemede çok önemli… İnsanları tevhid ile özgürleşmeye, akıllarını kullanarak Allah’ın yasalarına uygun bir hayat sürmeye, varlıklarını paylaşarak adil bir toplum kurmaya davet eden yürekli elçilerin ve arkadaşlarının davasını ve samimiyetlerini taklit eden bu şeyhülşeytan aslında tam tersi bir amaca hizmet etmektedir: şirki telkin eden menkıbelerle mukallit ve mürit zombilere dönüştürmeyi, akıllarını kullanmak yerine karmaşık duygularına ve hevalarına esir olmayı, ve onları afyonlayarak varlıklarını gasp etmeyi amaçlamaktadır. Bu amacıın deşifre ederek mahkum eden Kuran’dan bu yüzden rahatsız olurlar ve Kuran ayetlerini uyduruk hadis ve menkıbelerle tahrif etmek için büyük gayret gösterirler.

Burada, şiir, din ve politika alanında eşi az görülür çok usta bir duygu sömürüsü var. Ağlayarak anlatan şairin buradaki zahiri samimiyeti onun onlarca yıl izlediği Makyevalist siyaset ile çelişiyor. Amacı ve niyeti kendisi için bile karmakarışık şizofrenik bir şair… Nitekim, bu afyon tüccarı siyasetçi ruhban bana 11:5 ayetini anımsatıyor:

“Onlar, göğüslerindekini bilinç altına itip O’ndan gizlemek isterler. İyi bilin ki elbiselerini büründükleri zaman dahi onların gizlediklerini ve açıkladıklarını bilir. O, gizli düşünceleri bilendir.”

TEVHİT YEŞİLBAĞ: Şaklaban görmek bile istemem Kur’an müslümanı diye sapık bir fırka çıkmış diyen biri zırtonun teki

MEHMET TOKUR: ALLAH Kuran’da, Nuh peygamberin şöyle dediğini bildiriyor: Onlara birebir anlattım, kalabalıkta anlattım, tenhada anlattım, gece anlattım, gündüz anlatım, yüksek sesle anlattım, normal konuşarak anlattım ancak onlar her seferinde ellerini kulaklarına tıkayıp elbiselerine kapanarak sırt döndüler bana.” ilginçtir ki anlatırken ağlayarak anlattım diye bir yakarışta bulunmuyor Nuh peygamber.

CEMAL EROL: Sahtekarlık, riya, ikiyüzlülük, ,kaleşlik, duygu istismarı, Allah adına peygamber adına uydurulan yalan eşittir fetullah.

SEZGİN CUMALİ: fakirin cebindeki son parayıda himmet adı altında alıyor….

BEYTULLAH AK: ne tahta kulubesi ne kestane ne findigi ya bu salatalik ne diyor biri tercume etsi

FIRAT MISIRLI: İyi ki varmışsın be cemaat… Tüm pislikleri sayende öğreniyoruz. 12 yıldır konuşmayan muhalefet, medya… sayende konuşmaya başladı. “Halkçı” geçinen gruplar bile, gün yüzüne çıkarttığınız belgelerle muhalefet etmekteler. Tabela partisi olan CHP’nin isminin “Cemaatin Hizmet Partsi” olarak değiştirilip yönetiminin cemaate verilmesi isabet olur. … Ya çıkarlarınız çakışmasaydı ne olacaktı bu milletin hali? Sisteminiz batsın…

EKREM ÇELİK: Ben daha bu kadar konuşan ve aslında hiç bir şey söylemeyen birini görmedim…

SAMİH UYLAŞ: Ahan böyle bir vaaz yapamadın Edip Yuksel

VELİ KARAARSLAN: Arkadaslar yanlisiniz var. Tanidigim en iyi artiz bile böyle bir kalabaligin önünde böyle rol yapamaz. Bu adam gercekten inanarak konusuyor gibi geldi bana.

GMZ YRL CKM: inanarak konuşsa ne farkeder..ne anlattığı meçhul.. rol yapmıyor anlamında diyorsunuz ki bu daha da vahim:))))

AYHAN KIRMIZI: bu adamın tv de sadece siyasete ve ekonomiye ilişkin ses kayıtlarını dinleyince sanki farklı iki insan gibi geliyor

TURKOGLU NECMETTİN: Geç. Onlar disiplin içinde çalışıyorlar. Çalışan kazanır. Saptırma. İş başka çalışma başka

AHMET ERASLAN: edip, sen fetullahı anlamadan gideceksin ya, ona yanarım

ÖF OKUYUCU: Edip abi çaktırmadan hizmet mi ediyorsun anlamadım ki

HULUSİ BASAR CELEBİ: Ahmet Eraslan ?

ALİ TOPAÇ: Usta şair aslında.

AHMET BULUT: senin yorumunu beğeniyoz edip yüksel bu vıcığı değil. bu arada bu cami kiliseyle yarışır süslemelere bakılırsa

A. T. HEMOGLOBİN [İsteği üzerine ismini değiştirdim]: 2 konuşma daha var bu bağlamda, bir tanesi hizmetten çıkanların üstüne mana aleminde ÇİZİKLER atılması, bir de “ileride gelenler bu şiir neden tamam olmuyor demesin” dediği bir konuşma, bir de peygamberin hocayla konuştuğuna inanıyorsan ki ben şahidim inanılıyor tamamdır işte haş haş vermeye gerek kalmadı bile…

HALİME ÖCAL: Tahta kulübeden Amerika’da villalara…Ne hırsmış, ne hizmetmiş bu, hey gidi günler…

LAZ LAND Her yerinden sahtekarlik riya gösteris akiyor ve bunu takip eden beyinsizler ordusu var! Bu vicik aynaya bakinca o surati görünce tükürüyormu merak ettim ben olsam bide okkali bi küfür ederdim:

 

Share